Merhaba sevgili macera severler ve dalga tutkunları! Bugün sizlere kalbimi çalan, her köşesi ayrı bir hikaye fısıldayan bir cennetten bahsedeceğim: Mauritius!
Düşünsenize, masmavi okyanus sularında sörf tahtanızla dans ediyorsunuz, tropikal rüzgar saçlarınızı okşarken tuzlu suyun ferahlığını hissediyorsunuz.
Ben oradayken resmen büyülendim! Son zamanlarda seyahat trendlerine baktığımızda, insanlar artık sadece dinlenmekle kalmıyor, ruhlarına iyi gelecek, unutulmaz deneyimler peşinde koşuyorlar, değil mi?
İşte Mauritius tam da bunu sunuyor. Sörf, sadece bir spor değil, aynı zamanda okyanusla bir olma hali, doğanın gücünü hissetme ve kendi sınırlarını zorlama fırsatı.
Ben şahsen dalgaların üzerinde hissettiğim o özgürlüğü başka hiçbir yerde bulamadım. Hani bazen dersiniz ya, ‘Keşke bu an hiç bitmese…’ İşte Mauritius’taki sörf deneyimi benim için tam olarak öyleydi.
Eğer siz de benim gibi hayatınıza biraz heyecan katmak, okyanusun çağrısına kulak vermek istiyorsanız, doğru yerdesiniz demektir. Bu adanın sunduğu eşsiz sörf noktaları, hem deneyimliler hem de ilk kez deneyecekler için harikalar yaratıyor.
Hazırlanın, çünkü bu blog yazısı sizi hayallerinizin dalgalarına taşıyacak ve belki de bir sonraki tatil planınızı baştan aşağı değiştirecek! Mauritius, Hint Okyanusu’nun kalbinde, her sörfçünün rüyalarını süsleyen bir ada.
İster One Eye gibi efsanevi dalgalarda ustalık göstermek isteyin, ister Tamarin Koyu’nun sakin sularında ilk kez tahtanıza çıkın, bu cennet ada size unutulmaz anlar yaşatacak.
Kristal berraklığındaki suları ve bembeyaz kumsallarıyla, her seviyeden sörf tutkunu için muhteşem seçenekler sunuyor. Bu adanın sörf kültürü, yerel halkın sıcaklığı ve doğal güzellikleriyle birleşince, bambaşka bir enerji ortaya çıkıyor.
Haydi gelin, Mauritius’un en iyi sörf noktalarını ve size özel hazırladığım tüm püf noktalarını daha yakından keşfedelim.
Sevgili sörf tutkunları ve macera arayanlar, yeniden merhaba! Mauritius’un o büyülü atmosferini, dalgaların melodik sesini ve tuzlu suyun teninizde bıraktığı o eşsiz hissi dün gibi hatırlıyorum.
Resmen bağımlılık yapıyor! Oradan döndüğümden beri her anımı o adanın rüzgarlarında sörf yaparken hayal ediyorum. Eminim benim gibi düşünen birçok kişi vardır aramızda.
Hazırlanın, çünkü şimdi sizi Mauritius’taki sörf cennetinin derinliklerine götüreceğim!
Mauritius’un Dalgalı Kalbi: Sörfçülerin Gözdesi Noktalar

Le Morne: Efsanevi Dalgaların Dansı
Ah, Le Morne! Burası benim için adanın kalbi. Oraya ilk gittiğimde, okyanusun heybetli dalgalarının Le Morne Brabant Dağı’nın eteklerinde nasıl dans ettiğini görünce nefesim kesilmişti.
Burası sadece sörf yapmak için bir yer değil, aynı zamanda ruhunuzu besleyen, sizi doğanın muazzam gücüyle buluşturan bir sahne. Özellikle “One Eye” adı verilen o efsanevi dalga…
Ben de o dalgayı yakalamak için kaç kere mücadele ettim, sayısını unuttum bile! Tabii ki bu dalga, daha çok deneyimli sörfçüler için; yani öyle “hadi bir de ben deneyeyim” diyecek bir yer değil.
Ama o dalgayı izlemek bile başlı başına bir gösteri. Adrenalin sevenler için tam bir rüya. Suyun berraklığı ve etraftaki mercan resifleri inanılmaz bir atmosfer yaratıyor.
Sanki bir belgeselin içindeymişsiniz gibi hissediyorsunuz. Sabahın erken saatlerinde, güneşin ilk ışıklarıyla dalgalara atlamak, güne bambaşka bir enerjiyle başlamanın en güzel yolu.
Tamarin Koyu: Huzur ve İlk Başlangıçlar
Le Morne’daki o heyecanın ardından, biraz daha sakin bir yer arayanlar için Tamarin Koyu adeta bir vaha. Ben de ilk denemelerimi burada yapmıştım ve o anki heyecanımı unutamam.
Dalgalar burada daha nazik, daha öğretici. Yani “Ben daha önce hiç sörf yapmadım, ne yapacağım?” diyenler için ideal. Koyun çevresi palmiye ağaçlarıyla çevrili, kum bembeyaz ve su inanılmaz derecede ılık.
Yeni başlayanlar için harika dersler veren okullar da var. Ben de orada bir yerel eğitmenle birkaç ders almıştım ve ne kadar samimi ve yardımcı olduklarına inanamadım.
Resmen bana balık tutmayı değil, dalgaların üzerinde durmayı öğrettiler! Öğleden sonraları gün batımını izlerken sörf yapmak ise paha biçilemez bir deneyim.
Bazen şanslıysanız, kıyıya yakın yüzen yunusları bile görebilirsiniz. Sörf sonrası yorgunluğunuzu atmak için de harika kafeler var çevrede.
Dalgaların Gücünü Hissedin: Her Seviyeye Uygun Sörf Deneyimleri
Acemi Dostu Noktalar ve İlk Adımlar
Sörfe başlamak gözünüzü korkutmasın sakın! Ben de ilk başlarda “Acaba yapabilir miyim?” diye düşünmüştüm ama Mauritius’taki o sıcak ve destekleyici ortam sayesinde kısa sürede tahtayla barıştım.
Özellikle Black River civarındaki bazı noktalar ve Tamarin Koyu, yeni başlayanlar için adeta bir cennet. Oradaki eğitmenler o kadar sabırlı ve motive edici ki, kendinizi bir anda dalgaların üzerinde buluveriyorsunuz.
Benim ilk derste kaç kere suya düştüğümü tahmin bile edemezsiniz ama her seferinde daha çok eğlendim. Önemli olan pes etmemek ve okyanusla bir olmaya niyet etmek.
Ayrıca, sörf tahtası kiralamak da çok kolay. Hemen hemen her sörf noktasında kiralık ekipman bulabiliyorsunuz. Benim tavsiyem, ilk başta bir eğitmenle başlamanız; hem güvenlik hem de doğru teknikleri öğrenmek açısından çok faydalı oluyor.
Deneyimli Sörfçüler İçin Adrenalin Dolu Mekanlar
Eğer siz de benim gibi “Ben bu işi çözdüm, şimdi daha zorlu dalgalar arıyorum” diyenlerdenseniz, Mauritius sizi hayal kırıklığına uğratmayacak. Le Morne’daki One Eye’ın yanı sıra, “Manawa” ve “Tamarin Bay Right” gibi yerler de adrenalin severler için biçilmiş kaftan.
Buralarda dalgalar daha yüksek, daha hızlı ve daha teknik bilgi gerektiriyor. Ben şahsen One Eye’ı uzaktan izlemeyi tercih etsem de, Manawa’da birkaç deneme yapmıştım ve gerçekten kalp atışlarımın hızlandığını hissettim.
Bu noktalarda sörf yapmak sadece fiziksel bir aktivite değil, aynı zamanda zihinsel bir meydan okuma. Okyanusla tam bir uyum içinde olmanız gerekiyor.
Yerel sörfçülerle sohbet etmek ve onların tecrübelerinden faydalanmak da paha biçilmez. Onlar size en iyi zamanları, dalga özelliklerini ve tabii ki güvenlik ipuçlarını söyleyeceklerdir.
Benim Sörf Maceramdan Kesitler: Mauritius’ta Unutulmaz Anlar
Dalgalarla Dans Ederken Yakalanan Mutluluk Anları
Mauritius’ta geçirdiğim her an, zihnime kazınmış bir film şeridi gibi. Hatırlıyorum da, bir keresinde Le Morne’da gün batımına doğru sörf yapıyordum. Güneşin batışı, okyanusun yüzeyini turuncu ve mor tonlarına boyarken, ben de dalgaların üzerinde kayıyordum.
O anki hissettiğim özgürlük ve huzur tarif edilemezdi. Sanki zaman durmuştu ve sadece ben, tahtam ve okyanus vardık. O günden sonra hep, “Hayatta bu kadar keyifli başka ne olabilir ki?” diye düşünmeden edemiyorum.
Bazen dalgalarla mücadele ederken suya düşüyor, bazen de mükemmel bir şekilde dalgayı yakalayıp metrelerce kayıyordum. Her düşüş, bir sonraki deneme için beni daha da motive ediyordu.
Bu deneyim, sadece sörf becerilerimi değil, aynı zamanda hayata bakış açımı da değiştirdi. Okyanusun gücü ve kırılganlığı karşısında ne kadar küçük olduğumu ama aynı zamanda onun bir parçası olmanın ne kadar büyük bir ayrıcalık olduğunu anladım.
Yerel Halkla Kurulan Bağlar ve Paylaşılan Hikayeler
Mauritius’taki sörf deneyimimi bu kadar özel kılan bir diğer şey de, yerel halkla kurduğum samimi bağlardı. Oradaki insanlar o kadar sıcakkanlı ve misafirperver ki, kendinizi anında evinizde hissediyorsunuz.
Benimle aynı tutkuyu paylaşan birçok sörfçüyle tanıştım. Onlarla dalgaları beklerken sohbet etmek, adanın hikayelerini dinlemek ve onların sörf serüvenlerine ortak olmak inanılmazdı.
Hatta bir gün, yerel bir sörfçü bana kendi yaptığı mangoyu ikram etmişti; tadı hala damağımda. Birlikte balık avına çıkanlar, akşamları sahilde ateş yakıp şarkı söyleyenler…
Sörf sadece bir spor değil, aynı zamanda insanları bir araya getiren güçlü bir bağ. Bu deneyimler, tatilimin sadece dalgalar üzerinde geçmediğini, aynı zamanda kültürel bir keşif yolculuğuna dönüştüğünü gösterdi.
Sörf Tatiliniz İçin Pratik İpuçları: Ekipman, Dersler ve Konaklama
Doğru Ekipman Seçimi ve Kiralama Rehberi
Sörf tatilinizi planlarken en çok merak edilen konulardan biri de ekipman. Kendi tahtanızı getirmeli misiniz, yoksa orada mı kiralamalısınız? Benim tavsiyem, özellikle ilk kez gidiyorsanız veya sadece birkaç gün sörf yapacaksanız, kiralamak çok daha mantıklı.
Hem taşıma derdi olmuyor hem de farklı tahtaları deneme şansınız oluyor. Mauritius’taki sörf okullarında ve plajlarda kolayca her türlü sörf tahtasını ve neopren giysiyi kiralayabilirsiniz.
Fiyatlar da oldukça makul. Yeni başlayanlar için daha büyük, köpük tahtalar uygun olurken, deneyimli sörfçüler daha kısa ve sert tahtaları tercih edebilir.
Kiralama yaparken, tahtanın durumunu kontrol etmeyi ve size uygun boyutta olduğundan emin olmayı unutmayın. Ben genelde kiralamadan önce birkaç farklı yerden fiyat almayı ve tahtaları incelemeyi tercih ediyorum.
Sörf Dersleri ve Profesyonel Destek
Eğer sörfe yeni başlıyorsanız veya tekniğinizi geliştirmek istiyorsanız, sörf dersi almak şart diyebilirim. Mauritius’ta birçok sertifikalı sörf okulu bulunuyor ve genellikle birebir veya küçük grup dersleri sunuyorlar.
Ben de ilk dersimi orada almıştım ve gerçekten çok faydalı oldu. Eğitmenler sadece nasıl kürek çekeceğinizi veya dalgayı nasıl yakalayacağınızı öğretmiyor, aynı zamanda okyanus akıntıları ve güvenlik konusunda da size değerli bilgiler veriyorlar.
Bir dersin ortalama süresi 1-2 saat civarında oluyor ve genellikle tüm ekipman da fiyata dahil. Benim için en güzeli, her düşüşümde beni motive eden ve doğru hareketleri gösteren birinin olmasıydı.
Böylece hem daha hızlı öğrendim hem de kendime olan güvenim arttı.
| Sörf Noktası | Seviye | Özellikler |
|---|---|---|
| Le Morne (One Eye) | İleri Seviye | Hızlı ve güçlü tüp dalgaları, profesyoneller için ideal. |
| Tamarin Koyu | Başlangıç/Orta Seviye | Nazik dalgalar, uzun sörf keyfi, yeni başlayanlar için ders imkanı. |
| Manawa | İleri Seviye | Büyük ve hızlı dalgalar, deneyimli sörfçüler için meydan okuma. |
| Black River (Rempart River Mouth) | Orta Seviye | Daha sakin ancak uzun süren dalgalar, tekniği geliştirmek için uygun. |
Sörften Fazlası: Adanın Keşfedilmeyi Bekleyen Güzellikleri

Doğa Harikaları ve Keşif Gezileri
Mauritius sadece sörften ibaret değil, inanın bana. Dalgaların arasında geçirmediğim zamanlarda adanın iç kısımlarını keşfe çıkmıştım ve her köşesi ayrı bir sürprizle doluydu.
Chamarel’deki Yedi Renkli Topraklar’ı görmelisiniz; resmen başka bir gezegene gitmiş gibi hissediyorsunuz. O renk cümbüşü, fotoğraf makinemi elimden düşürmememe neden olmuştu.
Black River Gorges Milli Parkı’ndaki yürüyüş parkurları ise doğayla iç içe olmak isteyenler için harika bir seçenek. O devasa şelalelerin sesi, etraftaki egzotik bitki örtüsü…
Resmen ruhunuzu dinlendiriyor. Benim gibi doğa aşığı biriyseniz, kesinlikle buralara zaman ayırmalısınız. Adanın her yerinde karşınıza çıkacak olan şeker kamışı tarlaları ve tropikal meyve ağaçları da cabası.
Mauritius’un Zengin Kültürü ve Lezzetleri
Adanın çok kültürlü yapısı, mutfağına da yansımış durumda. Hint, Çin, Afrika ve Fransız mutfaklarının harmanlandığı o eşsiz lezzetler… Aman Allah’ım!
Benim favorim kesinlikle “Dholl Puri” oldu. O incecik ekmeğin içine konulan mercimek ezmesi ve acı sos, resmen damağımda şölen yaratmıştı. Her köşe başında karşınıza çıkan seyyar satıcılardan taze meyve suları ve baharatlı sokak yemekleri denemelisiniz.
Akşamları ise yerel restoranlarda deniz ürünlerinin tadını çıkarın. Ben orada yediğim karidesleri ve kalamarları unutamıyorum. Ayrıca adanın canlı pazarlarını ziyaret etmek de kültürü yakından tanımak için harika bir yol.
Renkli tezgahlar, mis gibi baharat kokuları ve yerel el sanatları… Kendinizi kaybedebilirsiniz!
Mauritius’ta Sörf Yaparken Güvenliğiniz İçin Tavsiyeler
Okyanus Akıntıları ve Dalga Bilgisi
Sörf ne kadar keyifli olsa da, okyanusun gücünü asla hafife almamak gerekiyor. Mauritius’ta sörf yaparken güvenliğiniz için dikkat etmeniz gereken birkaç önemli nokta var.
Öncelikle, gideceğiniz sörf noktasının dalga ve akıntı durumunu mutlaka öğrenin. Yerel sörfçülerden veya sörf okullarından bilgi almak en doğrusu. Bazı bölgelerde güçlü akıntılar olabilir ve bu durum özellikle acemi sörfçüler için tehlikeli olabilir.
Ben ilk zamanlarda hep tecrübeli birinin yanında kalmaya özen gösterdim. Dalgaların boyutuna ve hızına göre kendi seviyenize uygun yerleri seçmek çok önemli.
Eğer bir dalga size çok büyük veya tehlikeli geliyorsa, risk almak yerine kenardan izlemeyi tercih edin. Unutmayın, en iyi sörfçü, eve güvenle dönen sörfçüdür.
Mercan Resifleri ve Güneş Koruması
Mauritius’un suları kristal berraklığında olsa da, su altında birçok mercan resifi bulunuyor. Bu resifler hem su altı yaşamı için çok önemli hem de sörf yaparken dikkat etmemiz gereken noktalar.
Özellikle dalgalarla düşerken veya tahtadan atlarken mercanlara çarpmamak için dikkatli olmalısınız. Ben yanımda hep küçük bir ilk yardım çantası bulundurmuştum, ne olur ne olmaz diye.
Ayrıca tropikal iklimde güneşin etkisi oldukça güçlü. Cildinizi korumak için yüksek faktörlü güneş kremi kullanmayı, uzun kollu sörf tişörtleri giymeyi ve başınızı şapkayla korumayı ihmal etmeyin.
Güneş çarpması veya yanıklar, tatilinizi kabusa çevirebilir. Bol bol su içerek vücudunuzu susuz kalmaktan da koruyun. Okyanusun keyfini çıkarırken sağlığınızı da düşünün!
Sörf Sonrası Keyifler: Adanın Lezzetleri ve Geceleri
Günün Yorgunluğunu Atmak İçin Mekanlar
Sörf sonrası o tatlı yorgunluk hissi kadar güzel bir şey var mı? Mauritius’ta, günün yorgunluğunu atabileceğiniz ve keyifli vakit geçirebileceğiniz birçok harika mekan bulacaksınız.
Özellikle kıyı şeridindeki küçük kafeler ve barlar, gün batımını izlerken serinletici bir şeyler içmek için ideal. Ben genellikle Le Morne veya Tamarin civarındaki sahildeki küçük yerleri tercih ediyordum.
Kumların üzerinde oturup denizi seyretmek, hafif bir rüzgarın yüzünüzü okşaması… Sanki tüm stresiniz okyanusa karışıp gidiyor. Bazı yerlerde canlı müzik performansları da oluyor; böylece hem kulağınız hem de ruhunuz dinleniyor.
Yerel halkın da uğradığı mekanlarda oturup onlarla sohbet etmek, adanın atmosferini daha yakından hissetmenizi sağlıyor.
Mauritius Akşamları: Eğlence ve Huzur
Mauritius akşamları, gündüzki sörf heyecanının ardından gelen dinginlik ve eğlencenin mükemmel bir karışımı. Akşam yemekleri genellikle rahat bir atmosferde geçiyor ve adanın zengin mutfağından örneklerle zenginleşiyor.
Ben genellikle taze deniz ürünlerinin tadına bakmayı tercih ediyordum. Özellikle deniz ürünlü körili yemekler favorimdi. Daha hareketli bir şeyler arıyorsanız, Grand Baie bölgesi gece hayatı için daha fazla seçenek sunuyor.
Canlı barlar ve kulüplerde dans edip eğlenebilirsiniz. Ama benim için en güzeli, sörf arkadaşlarımızla sahilde toplanıp yıldızların altında sohbet etmek, okyanusun sesini dinlemekti.
Okyanusun o derin sesi, tropikal rüzgarın fısıltıları… Sanki doğa kendi ninnisini söylüyor gibiydi. Mauritius’ta her zevke uygun bir akşam aktivitesi bulmak mümkün.
Kendinizi sadece sörfe adamayın, adanın sunduğu diğer güzelliklerin de tadını çıkarın!
글을 마치며
Mauritius’taki sörf serüvenimden bu kadar keyif almamın en büyük sırrı, sadece dalgalarla değil, adanın ruhuyla da bir olabilmekti. Umarım benim bu samimi deneyimlerim, sizin de bir sonraki sörf tatilinizi bu cennet adasına taşımanız için size ilham verir. Dalgaların çağrısı hiç bitmesin, rüzgar her zaman arkanızda olsun. Unutmayın, hayat bir macera ve her dalga yeni bir başlangıç fırsatı sunar! Kendinize iyi bakın, bir sonraki dalgada görüşmek üzere!
알아두면 쓸모 있는 정보
1. Mauritius’ta sörf için en ideal dönem genellikle Haziran’dan Eylül’e kadar olan kış aylarıdır. Bu dönemde güneydoğu rüzgarları daha güçlü eserek harika dalgalar yaratır, böylece dalgaların tadını çıkarabilirsiniz.
2. Adanın para birimi Mauritius Rupisi (MUR) olsa da, birçok yerde Amerikan Doları veya Euro da kabul edilebilir. Ancak yerel pazarlarda ve küçük işletmelerde rupi kullanmak, hem yerel ekonomiye destek olmak hem de daha avantajlı alışveriş yapmak adına iyi bir fikir.
3. Mauritius, çok kültürlü bir yapıya sahip. Yerel halka karşı saygılı olmak, onların gelenek ve göreneklerine özen göstermek, tatilinizi daha anlamlı hale getirecektir. Özellikle dini mekanları ziyaret ederken uygun giyinmeye dikkat edin.
4. Mercan resifleri ve deniz yaşamı, adanın en değerli hazinelerinden. Sörf yaparken veya yüzerken mercanlara zarar vermemeye özen gösterin, plajlarda çöp bırakmayın. Biliyorum, hepimiz doğayı seviyoruz ve onu korumak bizim elimizde!
5. Sörf tahtasından indiğinizde adanın sunduğu diğer güzellikleri de keşfetmeyi unutmayın. Chamarel’in Yedi Renkli Toprakları, Black River Gorges Milli Parkı’ndaki yürüyüşler veya bir tekne turuyla yunusları izlemek, tatilinize bambaşka bir boyut katacaktır. Her anı değerlendirin!
중요 사항 정리
Mauritius’ta sörf yaparken güvenliği asla ihmal etmeyin; okyanusun gücünü anlayın ve mercanlara dikkat edin. Yerel halkla kuracağınız bağlar ve adanın kültürel zenginlikleri, sörf deneyiminizi unutulmaz kılacak. Kendi seviyenize uygun sörf noktalarını seçin ve adanın doğal güzelliklerinin tadını çıkarın. Unutmayın, bu adada her dalga, size yeni bir hikaye fısıldar ve her an, ömür boyu sürecek bir anıya dönüşebilir!
Sıkça Sorulan Sorular (FAQ) 📖
S: Mauritius’ta sörf için en iyi zaman ve her seviyeye uygun sörf noktaları hangileri, ilk kez gidecekler için neler önerirsin?
C: Ah, Mauritius’ta sörf yapmayı düşünen herkese selam! Ben orada öyle güzel anlar yaşadım ki, şimdi bile o anları düşününce yüzümde bir gülümseme beliriyor.
Eğer “ne zaman gitmeliyim?” diye merak ediyorsanız, size tecrübelerimden yola çıkarak şunu söyleyebilirim: Büyük ve güçlü dalgaları kovalıyorsanız, Haziran’dan Ekim’e kadar olan kış ayları sizin için ideal.
Özellikle bu dönemde Le Morne’daki “One Eye” gibi efsanevi noktalarda rüzgar sörfü ve kite sörfü tutkunları için adeta bir festival yaşanır. Ben oradayken izlemeye doyamadım, adeta bir sanat eseriydi!
Ama eğer benim gibi daha sakin, ilk denemeleriniz için uygun yerler arıyorsanız veya orta seviyedeyseniz, yılın diğer zamanları da harika. Özellikle Tamarin Koyu, yeni başlayanlar için cennet gibi.
Orada dalgalar daha nazik ve su o kadar berrak ki, kendinizi akvaryumda sörf yapıyormuş gibi hissediyorsunuz. Ben de ilk denemelerimi orada yapmıştım ve o kadar eğlendim ki, sörfe olan aşkım orada alevlendi diyebilirim.
Le Morne’un daha korunaklı kısımları veya Pointe d’Esny de orta seviyedeki sörfçüler için müthiş seçenekler sunuyor. Kısacası, ister dev dalgalara meydan okuyun, ister nazikçe kaymayı öğrenin, Mauritius’ta size uygun bir nokta mutlaka var, ben buna kefilim!
S: Mauritius’ta sörf yaparken güvenlik için nelere dikkat etmeliyiz ve benim gibi ilk kez deneyecekler için özel bir tavsiyen var mı?
C: Güvenlik, sörfün en önemli parçasıdır, hele de benim gibi denizi çok seven biri için! Mauritius’ta sörf yaparken dikkat etmeniz gereken birkaç altın kural var.
Öncelikle, adanın etrafı mercan resifleriyle çevrili olduğu için, mutlaka resif ayakkabısı giymenizi şiddetle tavsiye ederim. Benim bir keresinde ayağım küçük bir mercana takılmıştı ve o anki acıyı unutamıyorum, tecrübeyle sabit yani!
Güneşten korunmak da çok önemli; Hint Okyanusu’nun güneşi gerçekten yakıcı olabiliyor. Yüksek faktörlü, suya dayanıklı bir güneş kremi ve sörf tişörtünüz (rash guard) vazgeçilmeziniz olsun.
Ayrıca, yerel akıntıları ve dalga yapısını iyi anlamak gerekiyor. Eğer benim gibi bu konuda tecrübeniz azsa, kesinlikle yerel bir sörf okulundan ders almanızı öneririm.
Oradaki eğitmenler hem size en doğru teknikleri öğretecek hem de güvenli bölgeleri göstereceklerdir. Ben ilk dersimi aldığımda ne kadar çok şey bilmediğimi fark etmiştim!
Dalga tahmini (surf forecast) sitelerini takip etmek de cabası. Son olarak, her zaman diğer sörfçülere ve yerel halka saygılı olun. Onların bilgisi ve deneyimi paha biçilmezdir.
Unutmayın, okyanusla dans ediyoruz, ona saygı duymalıyız.
S: Sörf dışında Mauritius’ta başka ne gibi harika aktiviteler yapabiliriz? Yani sörften arta kalan zamanlarda nelerle keyifli vakit geçirebiliriz?
C: Of, Mauritius sadece sörften ibaret değil sevgili dostlar! Ben orada geçirdiğim her anı dolu dolu yaşadım ve sörf yapmadığım zamanlarda da adanın sunduğu güzelliklere doyamadım.
Bir kere, su altı dünyası inanılmaz. Şnorkelle dalış yaparken rengarenk balıklarla yüzmek, benim için adeta bir rüyaydı. Hatta bazı yerlerde yunuslarla bile karşılaşabilirsiniz, ben bu anı yaşadığımda gözlerime inanamadım!
Karada da yapacak çok şey var. Chamarel’deki Yedi Renkli Topraklar’ı mutlaka ziyaret etmelisiniz, doğanın bu eşsiz güzelliği karşısında nutkunuz tutulacak.
Ayrıca, Le Morne Brabant’a tırmanış yapmak hem muhteşem manzaralar sunuyor hem de adanın tarihine dokunmanızı sağlıyor. Ben o tepeye çıktığımda, adanın bütün ihtişamını ayaklarımın altında hissettim, nefes kesiciydi!
Botanik bahçelerini gezmek, yerel pazarlarda dolaşıp adanın zengin kültürünü solumak da ayrı bir keyif. Akşamları da canlı müzik eşliğinde harika deniz mahsulleri yiyip, adanın o eşsiz romantik atmosferine kendinizi bırakabilirsiniz.
Yani anlayacağınız, sörf tahtanızdan inince de Mauritius’ta sıkılmak imkansız, her köşesi ayrı bir macera ve keşif vaat ediyor!






